Sağlık sistemi yargıdan daha kötü
1 sayfadaki 1 sayfası
Sağlık sistemi yargıdan daha kötü
Gördüklerime, duyduklarıma inanamıyorum. Bir siyasi parti bindiği dalı böyle keser mi? AK Parti bağıra çağıra kesiyor. Bana değil sokaktaki vatandaşa bakın. Çıkın sokağa sağlık hizmetlerini ister vatandaşa, ister doktora, ister eczacıya, ister özel hastaneye sorun. Memnun olan varsa özür dileyeceğim. Oysa AK Parti, iki seçimi sağlık reformu politikası sayesinde kazanmıştı. Halk, SSK hastanelerinde doktor ve ilaç için saatlerce beklemekten kurtulduğu için AK Parti’ye oy vermişti. O sağlık reformu tutanın elinde kaldığı için yerlerde sürünüyor. Ee işin içine başka işler girince reform filan olmaz veya kalmaz. Neresini tutsanız başka bir skandal. Dedikodular aldı başını gitti, köy kahvelerinde bile konuşulur hale geldi.
Nereden başlasam bilemiyorum. Önce ilaç sorunu. Son günlerde kalp ve kanser hastaları yıllardır kullandıkları olmazsa olmaz ilaçlarını alamıyor. Yok çünkü. Sağlık Bakanlığı’nda bu ilaç işine kim bakıyorsa vatandaşın canı hiç umurunda değil. Kalp hastaları, doktorun yazdığı ilaçları bulamıyor. Doktorlardan bana gelen bilgilere göre bakanlık ne olduğu belli olmayan ucuz ve kalitesiz ilaçların hastalara verilmesi için baskı yapıyor. İdealist doktorlar da bu ilacı reçetesine yazmıyor. Çünkü yan etkisini çok görmüş. Bakanlık kaç yıl oldu hâlâ şu ilaç ithal işi ve eczacı sorunlarını halledemedi.
Profesör seviyesinde doktor kalmadı
Üniversite hastaneleriyse “İnleyen Nağmeler Ruhumu Sardı” şarkısını söylüyor. O bildiğimiz ilim irfan yuvalarında artık profesör seviyesinde doktor kalmadı. Tam gün, yarım gün, izin ver, verme diye üç günde bir karar değişince profesörler de 30 yıllık yuvalarından koptu. Hepsi özel hastanelerde hastalarına hizmet(!) vererek on binlerce lira kazanıyorlar. Onlara kızmaya hakkımız yok, zorla kaçırdılar adamları. Devlet hastaneleri de oyuncak haline geldi. Gruplar haline getirildiler, beşi altısı bir adama bağlandı. Ama kime? O çok önemli bir seçim. Genç bir pratisyen hekimi 6 hastanenin genel müdürü yaparsan işler o dakika durur. Düşünsenize 30 yıllık profesör yılların yöneticisine, genç bir pratisyen akıl verecek, iş verecek? Meğerse özelliği varmış, Üsküdar’daki sağlık ocağında önemli kişilerin tansiyonuna bakarmış. Yani çok efendi ve saygılı delikanlı. Tabii ki her birinde 2 bin hastanın yattığı 6 hastanenin genel müdürü olur…
Özel hastanelerse üçe bölünmüş durumda. Vatandaşın aklı iyice karıştı, “Şu işin içyüzünü açıklasalar biz de siyasi tercihimize göre hastane seçsek” diyorlar. Bazı özel hastaneler ki yakında tamamen Suriye’ye hizmet edeceği için kapısına Özgür Suriye Ordusu bayrağı takılırsa şaşırmayın. Özel hastanelere mültecilere yakın ilgi gösterilmesi için gizli bir yerden emir gitmiş. O canım lüks hastane koridorlarında nasıl olduklarını tarif etmeyeceğim mülteciler cirit atıyor. Velhasıl sağlık konusunda nereye baksanız çirkin, hatalı ve tarafgir bir durum var. Allah kimseyi şu günlerde hastaneye muhtaç etmesin…
Aykut Işıklar /Bugün
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Nereden başlasam bilemiyorum. Önce ilaç sorunu. Son günlerde kalp ve kanser hastaları yıllardır kullandıkları olmazsa olmaz ilaçlarını alamıyor. Yok çünkü. Sağlık Bakanlığı’nda bu ilaç işine kim bakıyorsa vatandaşın canı hiç umurunda değil. Kalp hastaları, doktorun yazdığı ilaçları bulamıyor. Doktorlardan bana gelen bilgilere göre bakanlık ne olduğu belli olmayan ucuz ve kalitesiz ilaçların hastalara verilmesi için baskı yapıyor. İdealist doktorlar da bu ilacı reçetesine yazmıyor. Çünkü yan etkisini çok görmüş. Bakanlık kaç yıl oldu hâlâ şu ilaç ithal işi ve eczacı sorunlarını halledemedi.
Profesör seviyesinde doktor kalmadı
Üniversite hastaneleriyse “İnleyen Nağmeler Ruhumu Sardı” şarkısını söylüyor. O bildiğimiz ilim irfan yuvalarında artık profesör seviyesinde doktor kalmadı. Tam gün, yarım gün, izin ver, verme diye üç günde bir karar değişince profesörler de 30 yıllık yuvalarından koptu. Hepsi özel hastanelerde hastalarına hizmet(!) vererek on binlerce lira kazanıyorlar. Onlara kızmaya hakkımız yok, zorla kaçırdılar adamları. Devlet hastaneleri de oyuncak haline geldi. Gruplar haline getirildiler, beşi altısı bir adama bağlandı. Ama kime? O çok önemli bir seçim. Genç bir pratisyen hekimi 6 hastanenin genel müdürü yaparsan işler o dakika durur. Düşünsenize 30 yıllık profesör yılların yöneticisine, genç bir pratisyen akıl verecek, iş verecek? Meğerse özelliği varmış, Üsküdar’daki sağlık ocağında önemli kişilerin tansiyonuna bakarmış. Yani çok efendi ve saygılı delikanlı. Tabii ki her birinde 2 bin hastanın yattığı 6 hastanenin genel müdürü olur…
Özel hastanelerse üçe bölünmüş durumda. Vatandaşın aklı iyice karıştı, “Şu işin içyüzünü açıklasalar biz de siyasi tercihimize göre hastane seçsek” diyorlar. Bazı özel hastaneler ki yakında tamamen Suriye’ye hizmet edeceği için kapısına Özgür Suriye Ordusu bayrağı takılırsa şaşırmayın. Özel hastanelere mültecilere yakın ilgi gösterilmesi için gizli bir yerden emir gitmiş. O canım lüks hastane koridorlarında nasıl olduklarını tarif etmeyeceğim mülteciler cirit atıyor. Velhasıl sağlık konusunda nereye baksanız çirkin, hatalı ve tarafgir bir durum var. Allah kimseyi şu günlerde hastaneye muhtaç etmesin…
Aykut Işıklar /Bugün
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
seksenaltı- Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 31/12/13
Similar topics
» Yolsuzluklara yargıdan karartma... Şimdi de yargı gizliyor
» Sağlık Memuru Kazada Hayatını Kaybetti
» Vekile 7 yıldızlı sağlık kıyağı
» Sağlık Personeline Mesai Müjdesi
» Sağlık Bakanlığına 10 bin sözleşmeli personel
» Sağlık Memuru Kazada Hayatını Kaybetti
» Vekile 7 yıldızlı sağlık kıyağı
» Sağlık Personeline Mesai Müjdesi
» Sağlık Bakanlığına 10 bin sözleşmeli personel
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Ocak 23, 2014 6:16 am tarafından klarnetteses
» O “dehşet” belgesine hınç! Başsavcıyı anında "infaz" ettiler
Perş. Ocak 23, 2014 6:16 am tarafından klarnetteses
» Kılıçdaroğlu’ndan bomba gibi belge... İşte dehşet tutanağı
Perş. Ocak 23, 2014 6:15 am tarafından klarnetteses
» Başbakan’a “ikileme" ve "evlatlıktan ret” soruları
Perş. Ocak 23, 2014 6:15 am tarafından klarnetteses
» İşte bağış rüşvetin belgesi! Bilal’in ses kaydı da çıktı
Perş. Ocak 23, 2014 6:14 am tarafından klarnetteses
» Başbakan’a Uludere için zor askeri sorular
Perş. Ocak 23, 2014 6:14 am tarafından klarnetteses
» Kriz sert vurdu... Döviz kurları şirket çökertmeye başladı
Perş. Ocak 23, 2014 6:13 am tarafından klarnetteses
» Zahit Akman’a sahtecilikten bir dava daha geliyor
Perş. Ocak 23, 2014 6:08 am tarafından klarnetteses
» Üçkağıt 7 yıl sonra çıktı... AKP böyle hak yiyor
Perş. Ocak 23, 2014 6:07 am tarafından klarnetteses