Akıl alır gibi değil! AKP hınç için banka yıkmaya çalıştı
1 sayfadaki 1 sayfası
Akıl alır gibi değil! AKP hınç için banka yıkmaya çalıştı
AKP’nin büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ardından Gülen Cemaati’ne karşı başlattığı intikam operasyonunun akıllara durgunluk veren bir olaya sahne olduğu anlaşıldı. AKP’nin, bizzat Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta sağlamlığıya övündüğü bankacılık sektörünü dinamitleyecek bir adım atarak, operasyonların hıncını almak için Gülen Cemaati mensuplarına ait İslami banka Bank Asya’yı batırarak el koymaya çalıştığı ortaya çıktı.
AKP’nin ruh sağlığını hangi noktaya geldiğini gösteren dehşet veren olayı Taraf Gazetesi gündeme getirdi. Taraf Ankara Temsilcisi Hüseyin Özay’ın haberine göre; Türk bankacılık sistemi geçen hafta, sistem açısından hayati risk taşıyan büyük bir “batırma operasyonu”nu ucuz atlattı.
Hükümet ile cemaat arasındaki gerginlik, finans sektörüne de uzanırken, durumdan vazife çıkaran birçok kamu kurumu, Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Bank Asya’daki mevduatlarını bir gecede çekti. 17 Aralık’taki operasyonun ardından Hükümete yakın medyanın da hedefi hâline gelen katılım bankası likidite problemiyle karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine Cemaate yakın işadamları ve vatandaşlar kampanya başlatıp paralarını Bank Asya’ya yatırmaya başladı. Kamu kurumlarının talep ettiği tüm mevduatlar ödendi. Ayrıca bankacılık sektöründen sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da el koymaya direndi. Böylece, bankacılık sektörü büyük bir depremin eşiğinden de dönmüş oldu.
17 ARALIK’TAN SONRA HEDEF
Bank Asya operasyonun perde arkası şöyle:
İstanbul Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından başlayan hükümet ve cemaat geriliminden; cemaatin bankası olarak bilinen Bank Asya da etkilendi. Bu süreçte, öncelikle bankaya yönelik incelemeler arttırıldı. Hatta bankacılık kulislerinde, BDDK’nın özel olarak bankayı incelemesi için murakıp gönderdiği dahi iddia edildi. Yine aynı dönemde, hükümete yakın gazetelerde, banka aleyhinde birçok haber yer aldı. Bazı hükümet üyeleri de, bankanın dövizdeki dalgalanmalardan 2 milyar dolarlık kâr ettiğini bile öne sürdüler. Ancak banka tüm döviz işlemlerinin listesini yayınladığı ve yaşanan süreçten kâr etmediğini ispatladı. Ayrıca Merkez Bankası rakamları, 17 Aralık öncesi sistemde zaten kimsenin döviz alımı yapmadığını ortaya koydu.
BANKAYA EL KONULACAK İDDİASI
Son olarak geçtiğimiz hafta, cemaatin bankası olarak bilinen Bank Asya’ya el konulacağına yönelik iddialar ortaya atıldı. Hatta BDDK, Başbakanlık ve Meclis’te, “cemaatin bankasına mübarek cuma günü el konulacak” şeklinde espiriler yapılmaya başlandı. Birçok kişi de, cuma günü bankaya el konulup konulmadığını öğrenmek için sabah saatlerinde Bank Asya şubelerinin önüne gitti.
KAMU KURUMLARI ZARIRINA MEVDUAT ÇEKTİ
Birçok kamu kurum da, hükümet ile Cemaat arasındaki gerginlik nedeniyle harekete geçti. Başta THY olmak üzere bazı kamu kurumları, geçtiğimiz 10 günlük süreçte yaklaşık 900 milyon liralık mevduatı, vadesinden önce çekti. Vadesinden önce mevduatın çekilmesi nedeniyle, kamu kurumları “kâr payı” alamadı. Ve bu nedenle milyonlarca liralık gelir kaybına uğramış oldu.
BDDK YÖNETİMİ BABACAN’I DA RAHATSIZ ETTİ
Bank Asya’ya yönelik operasyon, gözlerin BDDK’ya çevrilmesine yol açtı. Banka hakkında günlerdir çıkartılan tüm söylentilere karşın suskunluğu tercih eden BDDK, ancak 10 Ocak cuma günü yani Bank Asya durumu kurtardıktan sonra açıklama yaptı. Bankalar hakkında haber yapılırken dikkat edilmesi gerektiğine yönelik bir açıklama yaptı. Bank Asya’ya yönelik operasyon, BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in “bağımsızlığının” da sorgulanmasına yol açtı. BDDK içindeki, bazı kurul üyeleri de Mukim Öztekin’in Başbakanlık’taki bazı yöneticilerle doğrudan çalışmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Hatta BDDK içinde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bile Bank Asya’ya yönelik operasyondan rahatsız olduğu ve konuyla ilgili olarak BDDK yönetimini uyardığı konuşuluyor. BDDK Başkanı Öztekin’in başını çektiği grubun ise, hükümete karşılık yapılan darbe girişimine darbe ile karşılık verilmesi gerektiği görüşünü savunduğu iddia edildi.
YÖNETİMİ BDDK ALACAKTI
BANKACILIK kulislerinde dolaşan iddialara göre, kamu kurumlarının vadesinden önce mevduatlarını çekmesi nedeniyle, banka zor duruma düşecekti. Ve BDDK da, mevduat taleplerini karşılayamayan bankanın yönetimine el koyarak atama yapacaktı. Devleti zarardan kurtarmak için, bankaya el koyma yerine yönetimin devralınması operasyonu gerçekleştirilecekti. Ancak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yönetim devrine izin vermemesi ve bankanın hızla düzelen mali yapısı bunu engelledi. Kamu kurumlarının zararı göze alarak talep ettikleri tüm mevduatlar aynı gün ödendi. Taraf’ın edindiği bilgiye göre, bankaya el konulmak istendiğini öğrenen cemaate yakın işadamları harekete geçti. Adeta bankaya para yağdırdı. Bir milyar liranın üzerinde para girişi oldu.
GAZETECİLERONLİNE'IN NOTU
Bank Asya'yı batırmaya yönelik girişim, aslında Taraf'ın haberinde belirtilenden çok daha tehlikeli sonuçlar yaratabilecek bir olay. Eğer bankaya el konulsaydı, Türkiye'de zaten çok tartışmalı hale gelen hukukun üstünlüğünün tamamen ortadan kalktığı algısı ortaya çıkar, bu herşeyden önce büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından başlayan yabancı sermaye çıkışını çok büyük boyutlara ulaşmasına, doların bir anda 5 liraya çıkmasına, 2001'deki büyük krizden daha büyük bir krizin yaşanmasına, Türk ekonomisinin tepe taklak çökmesine neden olurdu.
Bank Asya'da kamu kuruluşlarının mevduatlarının çekilmesi gibi tehlikeli bir emri Recep Tayyip Erdoğan'ın mı verdiği merak konusu.
Gazetecileronline.com
AKP’nin ruh sağlığını hangi noktaya geldiğini gösteren dehşet veren olayı Taraf Gazetesi gündeme getirdi. Taraf Ankara Temsilcisi Hüseyin Özay’ın haberine göre; Türk bankacılık sistemi geçen hafta, sistem açısından hayati risk taşıyan büyük bir “batırma operasyonu”nu ucuz atlattı.
Hükümet ile cemaat arasındaki gerginlik, finans sektörüne de uzanırken, durumdan vazife çıkaran birçok kamu kurumu, Gülen Cemaati’ne yakınlığıyla bilinen Bank Asya’daki mevduatlarını bir gecede çekti. 17 Aralık’taki operasyonun ardından Hükümete yakın medyanın da hedefi hâline gelen katılım bankası likidite problemiyle karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine Cemaate yakın işadamları ve vatandaşlar kampanya başlatıp paralarını Bank Asya’ya yatırmaya başladı. Kamu kurumlarının talep ettiği tüm mevduatlar ödendi. Ayrıca bankacılık sektöründen sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da el koymaya direndi. Böylece, bankacılık sektörü büyük bir depremin eşiğinden de dönmüş oldu.
17 ARALIK’TAN SONRA HEDEF
Bank Asya operasyonun perde arkası şöyle:
İstanbul Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonun ardından başlayan hükümet ve cemaat geriliminden; cemaatin bankası olarak bilinen Bank Asya da etkilendi. Bu süreçte, öncelikle bankaya yönelik incelemeler arttırıldı. Hatta bankacılık kulislerinde, BDDK’nın özel olarak bankayı incelemesi için murakıp gönderdiği dahi iddia edildi. Yine aynı dönemde, hükümete yakın gazetelerde, banka aleyhinde birçok haber yer aldı. Bazı hükümet üyeleri de, bankanın dövizdeki dalgalanmalardan 2 milyar dolarlık kâr ettiğini bile öne sürdüler. Ancak banka tüm döviz işlemlerinin listesini yayınladığı ve yaşanan süreçten kâr etmediğini ispatladı. Ayrıca Merkez Bankası rakamları, 17 Aralık öncesi sistemde zaten kimsenin döviz alımı yapmadığını ortaya koydu.
BANKAYA EL KONULACAK İDDİASI
Son olarak geçtiğimiz hafta, cemaatin bankası olarak bilinen Bank Asya’ya el konulacağına yönelik iddialar ortaya atıldı. Hatta BDDK, Başbakanlık ve Meclis’te, “cemaatin bankasına mübarek cuma günü el konulacak” şeklinde espiriler yapılmaya başlandı. Birçok kişi de, cuma günü bankaya el konulup konulmadığını öğrenmek için sabah saatlerinde Bank Asya şubelerinin önüne gitti.
KAMU KURUMLARI ZARIRINA MEVDUAT ÇEKTİ
Birçok kamu kurum da, hükümet ile Cemaat arasındaki gerginlik nedeniyle harekete geçti. Başta THY olmak üzere bazı kamu kurumları, geçtiğimiz 10 günlük süreçte yaklaşık 900 milyon liralık mevduatı, vadesinden önce çekti. Vadesinden önce mevduatın çekilmesi nedeniyle, kamu kurumları “kâr payı” alamadı. Ve bu nedenle milyonlarca liralık gelir kaybına uğramış oldu.
BDDK YÖNETİMİ BABACAN’I DA RAHATSIZ ETTİ
Bank Asya’ya yönelik operasyon, gözlerin BDDK’ya çevrilmesine yol açtı. Banka hakkında günlerdir çıkartılan tüm söylentilere karşın suskunluğu tercih eden BDDK, ancak 10 Ocak cuma günü yani Bank Asya durumu kurtardıktan sonra açıklama yaptı. Bankalar hakkında haber yapılırken dikkat edilmesi gerektiğine yönelik bir açıklama yaptı. Bank Asya’ya yönelik operasyon, BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in “bağımsızlığının” da sorgulanmasına yol açtı. BDDK içindeki, bazı kurul üyeleri de Mukim Öztekin’in Başbakanlık’taki bazı yöneticilerle doğrudan çalışmasından duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Hatta BDDK içinde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bile Bank Asya’ya yönelik operasyondan rahatsız olduğu ve konuyla ilgili olarak BDDK yönetimini uyardığı konuşuluyor. BDDK Başkanı Öztekin’in başını çektiği grubun ise, hükümete karşılık yapılan darbe girişimine darbe ile karşılık verilmesi gerektiği görüşünü savunduğu iddia edildi.
YÖNETİMİ BDDK ALACAKTI
BANKACILIK kulislerinde dolaşan iddialara göre, kamu kurumlarının vadesinden önce mevduatlarını çekmesi nedeniyle, banka zor duruma düşecekti. Ve BDDK da, mevduat taleplerini karşılayamayan bankanın yönetimine el koyarak atama yapacaktı. Devleti zarardan kurtarmak için, bankaya el koyma yerine yönetimin devralınması operasyonu gerçekleştirilecekti. Ancak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yönetim devrine izin vermemesi ve bankanın hızla düzelen mali yapısı bunu engelledi. Kamu kurumlarının zararı göze alarak talep ettikleri tüm mevduatlar aynı gün ödendi. Taraf’ın edindiği bilgiye göre, bankaya el konulmak istendiğini öğrenen cemaate yakın işadamları harekete geçti. Adeta bankaya para yağdırdı. Bir milyar liranın üzerinde para girişi oldu.
GAZETECİLERONLİNE'IN NOTU
Bank Asya'yı batırmaya yönelik girişim, aslında Taraf'ın haberinde belirtilenden çok daha tehlikeli sonuçlar yaratabilecek bir olay. Eğer bankaya el konulsaydı, Türkiye'de zaten çok tartışmalı hale gelen hukukun üstünlüğünün tamamen ortadan kalktığı algısı ortaya çıkar, bu herşeyden önce büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından başlayan yabancı sermaye çıkışını çok büyük boyutlara ulaşmasına, doların bir anda 5 liraya çıkmasına, 2001'deki büyük krizden daha büyük bir krizin yaşanmasına, Türk ekonomisinin tepe taklak çökmesine neden olurdu.
Bank Asya'da kamu kuruluşlarının mevduatlarının çekilmesi gibi tehlikeli bir emri Recep Tayyip Erdoğan'ın mı verdiği merak konusu.
Gazetecileronline.com
exelans- Mesaj Sayısı : 153
Kayıt tarihi : 04/11/13
Similar topics
» Sahnede Akıl Almaz Olay!
» “Hükümetteki çete anayasal düzeni yıkmaya çalışıyor”
» Senaryo gibi bir haber: Başbakan evinden alınacaktı!
» Büyük operasyonu yapan polislere hınç, linç
» O “dehşet” belgesine hınç! Başsavcıyı anında "infaz" ettiler
» “Hükümetteki çete anayasal düzeni yıkmaya çalışıyor”
» Senaryo gibi bir haber: Başbakan evinden alınacaktı!
» Büyük operasyonu yapan polislere hınç, linç
» O “dehşet” belgesine hınç! Başsavcıyı anında "infaz" ettiler
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Perş. Ocak 23, 2014 6:16 am tarafından klarnetteses
» O “dehşet” belgesine hınç! Başsavcıyı anında "infaz" ettiler
Perş. Ocak 23, 2014 6:16 am tarafından klarnetteses
» Kılıçdaroğlu’ndan bomba gibi belge... İşte dehşet tutanağı
Perş. Ocak 23, 2014 6:15 am tarafından klarnetteses
» Başbakan’a “ikileme" ve "evlatlıktan ret” soruları
Perş. Ocak 23, 2014 6:15 am tarafından klarnetteses
» İşte bağış rüşvetin belgesi! Bilal’in ses kaydı da çıktı
Perş. Ocak 23, 2014 6:14 am tarafından klarnetteses
» Başbakan’a Uludere için zor askeri sorular
Perş. Ocak 23, 2014 6:14 am tarafından klarnetteses
» Kriz sert vurdu... Döviz kurları şirket çökertmeye başladı
Perş. Ocak 23, 2014 6:13 am tarafından klarnetteses
» Zahit Akman’a sahtecilikten bir dava daha geliyor
Perş. Ocak 23, 2014 6:08 am tarafından klarnetteses
» Üçkağıt 7 yıl sonra çıktı... AKP böyle hak yiyor
Perş. Ocak 23, 2014 6:07 am tarafından klarnetteses